Echinacea purpurea (L.) Moench
Familyası : Asteraceae
İngilizce adı : Coneflower
Almanca adı : Sonnenhut
Fransızca adı : Echinacée
Drog* adı : Echinaceae herba cum Echinaceae radix (Ekinazya topraküstü kısmı ve kökleri)
Diğer isimleri : Brauneria purpurea (L.) Britt., Echinacea intermedia Lindl., Echinacea purpurea (L.) Moench var. arkansama Steyerm., Echinacea speciosa Paxt., Rudbechia purpurea L., Rudbechia hispida Hoffm., Rudbechia serotina Sweet
Giriş
Bağışıklık
sistemi, vücudumuzun savunma mekanizmasıdır. Bağışıklık sistemimiz
zayıfladığında vücudumuz, hastalıkların istilasına maruz kalır.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek amacıyla, Astragali microcephali radix (geven kökü), Echinacea herba cum radix (Ekinazya topraküstü kısmı ve kökleri), Lichen islandicus (İzlanda likeni), Unceriae cortex radicis (kedipençesi kök kabuğu) gibi bitkisel droglar kullanılmaktadır.
Botanik özellikleri
60-180
cm.’e kadar boylanabilen, İstanbul şartlarında mayıs ayının ikinci
yarısından itibaren çiçeklenmeye başlayan, çok yıllık, otsu bir
bitkidir. Yaprak ve gövdesi hafif tüylüdür. Gövde silindir şeklinde
olup, çok miktarda (ortalama 25-30) yan dallardan oluşur. Bir sap, çiçek
tablasıyla son bulur. Bir dalda yaklaşık 5 çiçek tablası bulunur. Bir
çiçek tablasında 24 çiçek petali vardır ve petallerin uç kısmı ‘v’
şeklindedir. Olgunlaşmış bir çiçek tablasından 250-300 adet tohum elde
edilir. Tohumlar yaklaşık 5 mm. uzunluğunda ve 1,5 mm. genişliğindedir;
köşeli olup huniye benzemektedir.
Echinacea pallida tohumlarının üst
kısmında kahverengi halka oluşu, Echinacea purpurea tohumları ile kolay
ayırt edilmesini sağlar.
Fitokimyasal maddeleri
Echinacea
purpurea kökleri, kiroik asit (1.2- 3.1 %), tartarik asit, kafeik asit
ve klorojenik asit olmak üzere kafeik asit türevleri, alkilamidleri
(0.01-0.04 %), poliasetilen türevleri, glikoproteinleri, karyofilen,
humulen, epoksit gibi esansiyel yağları (0.2 %) içerir.
Echinacea
purpurea topraküstü kısmında uçucu yağlar (0.08- 0.32 %), flovanoidler,
alkamidler, polienler ve kafeik asit türevleri bulunur.
Bitki
bileşiminde çok az miktarda toksik olmayan pyrrolizidin alkoloidleri
(tusilagin (0.006 %) ve izotusilagin) bulunmaktadır. Bu alkoloidler
doymamış halka yapısına sahip olmadığından toksik etki yapmazlar.
Echinacea angustifolia ve Echinacea pallida kökleri de uçucu yağlar (0.2- 2 %) ve ekinakosid
(0.4- 1.7 %) içermektedir.
Yayılışı
‘Koni çiçeği’, ‘kirpiotu’ isimleriyle de bilinen Ekinazya türleri, Kuzey Amerika’nın endemik bitkileridir.
Echinacea
cinsi dünyada 9 türle temsil edilmektedir: Echinacea angustifolia,
Echinacea angustifolia var. strigosa, Echinacea atrorubens, Echinacea
laevigata, Echinacea pallida, Echinacea paradoxa, Echinacea paradoxa
var. neglecta, Echinacea purpurea, Echinacea sanquinea, Echinacea
tenneseensi.
Ekinazyanın tedavide kullanılan üç türünün Amerika
ve Avrupa’da geniş alanlarda kültürü (tarlavari üretim) yapılmaktadır;
dünyanın birçok bölgesinde kültür deneme çalışmaları da devam
etmektedir.
Yurdumuzda ilk kültür çalışmaları, 2003 yılında,
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde başlamıştır. Yürütülen çalışmalar
sonucunda, bitkinin İstanbul şartlarında kolayca yetiştirilebileceği
görülmüştür.
Kültürü
İklim isteği
İklim isteği açısından seçici olmamakla birlikte, kurak bölgelerde yetiştirilmesi güçtür.
Toprak isteği
Toprak
isteği yönünden seçici değildir, organik maddelerce zengin, kumlu tınlı
topraklarda iyi gelişir. Yetiştirildiği ortamda fazla rutubet istemez.
Echinacea angustifolia ve Echinacea pallida türlerinden kök drogu elde
etmek için yetiştirildikleri toprağın gevşek yapılı olmasında fayda
vardır.
Su isteği
Sulama,
bitkinin yetiştirildiği bölgenin iklim ve toprak şartlarına göre
belirlenir. Kurak olmayan bölgelerde haftada bir sulama yeterlidir;
kurak ortamda yetiştiriliyorsa bitkinin su ihtiyacı toprağın durumundan
anlaşılır.
Üretimi
Bitki
tohumla üretilir. Echinacea pallida ve Echinacea purpurea tohumlarının
çimlendirilmesinde sorun yaşanmaz. Ancak Echinacea angustifolia’da
çimlenme engeliyle karşılaşılır. Çimlenme engelini aşmak amacıyla;
Tohumlar 24 saat ılık suda bekletilir.
Tohumlar 12 hafta soğuk katlama yöntemiyle stratifikasyon işlemine tabi tutulur.
Tohumlar gibberallik asitle (GA3) muamele edilir.
Tohumlar
erken sonbahar (ağustos ayı sonundan itibaren) ve erken ilkbaharda
(mart aynın ikinci yarınsından itibaren) viyollere ekilir. Uygun
çimlenme şartlarında 3. günden itibaren çimlenme başlar ve iki haftalık
süre zarfında çıkış tamamlanmış olur. Çimlenen fideler 10 cm. boya
ulaştığında araziye şaşırtılabilir. Fideler arazide 50-60 cm. sıra arası
ve sıra üzeri mesafede dikilir.
Hasat
Çiçeklenme
zamanında, topraküstü kısmı topraktan 5 cm. yukarıdan biçilerek hasat
edilir. Böylelikle yılda iki defa hasat edilebilir. II. hasadın verimi
ilkine oranla düşüktür. Hasat edilen bitki gölgede kurutulur, ışıktan
koruyan kontraplak kasalarda veya keten çuvallarda, hava giriş çıkışı
olan bir yerde muhafaza edilir.
Kökler, bitki üst aksamı
kuruduğunda hasat edilir. Hasat edilen kökler yıkanıp dilimlenir ve
kurumaya bırakılır. Kuruyan kökler, ışıktan koruyan kontraplak kasalarda
veya keten çuvallarda muhafaza edilir.
Literatürde Echinacea
purpurea türünden elde edilen herba drogunun kurutulması sonucu etken
madde veriminin düştüğü belirtilmektedir. Bunun yerine, hasat edilir
edilmez taze halde sıkılarak özütü elde edilir.
Verim
Zeytinburnu
Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde bir bitkiden alınan yaş herba drogu miktarı
1.156 gr., kuru herba drogu miktarı ise 278 gr. olarak ölçülmüştür.
Tıbbi kullanılışı
Tedavide Echinacea cinsine ait 3 tür (Echinacea angutifolia, Echinacea pallida, Echinacea purpurea) kullanılmaktadır.
Ekinazyayı
tedavide ilk defa Alman asıllı ‘Dr. H.C.F. Meyer’ kullanmıştır. Meyer,
Ekinazyadan hazırladığı tentürü romatizma, migren, ağrılar, yaralar,
zehirli yılan sokması, hemoroit gibi birçok hastalığın tedavisinde
kullanmıştır.
Bitkiyle ilgili ilk bilimsel çalışmalarsa King ve
Lloyd tarafından yapılmıştır. 1940 yılından günümüze Ekinazya hakkında
500’den fazla bilimsel çalışma yayınlanmıştır. Ekinazya preparatları
alan hastaların, plasebo grubuna oranla iyileşme sürelerinin çok daha
kısa olduğu gözlenmiştir.
Kızılderililerin bitkisi olarak tanınan
Ekinazya ile ilgili araştırmalar, bitkinin bağışıklık sistemini
kuvvetlendirici etkisi üzerinde yoğunlaşmıştır. Bağışıklık sitemi
üzerinde etkili olan maddelerin, bitkinin bileşiminde bulunan
polisakkaritler olduğu tespit edilmiştir.
Ekinazyanın antiviral, antibakteriyal, antifungal ve antienflamatuar etkileri ortaya konmuştur.
Nezle
ve grip gibi virütik üst solunum yolu rahatsızlıklarında, belirtiler
görülmeye başladığı anda Ekinazya preparatlarının alınması bitkinin
etkisini daha da güçlendirecektir.
Ekinazya soğuk algınlığı,
öksürük, grip, hemoroit, kanser ve sık tekrarlayan idrar yolu
rahatsızlıklarında dahilen; yara ve yanık tedavisinde haricen
kullanılmaktadır.
Kombinasyonları
Echianacea
pallida (dar yapraklı ekinazya) türünün kökleri, Baptisia tinctoria
(yalancı indigo) ve Arctium lappa (dulavratotu) bitkileriyle; Echinacea
purpurea (mor çiçekli ekinazya) türünden hazırlanan drog ise Rosa canina
(kuşburnu) meyveleriyle uygun oranlarda karıştırılabilir.
Dozaj
Echinacea
angustifolia ve Echinacaea pallida köklerinden dekoksiyon (kaynatarak
elde edilmiş öz) hazırlamak için 1 gr. kök drogu kullanılır. 1/1
oranında %45’lik alkolle hazırlanan ekstre (özütü)
0.25- 1 ml.; 1/ 5 oranında %45’lik alkolle hazırlanan tentür (bir çeşit özüt) 1.2 ml. dozda kullanılır.
Echinacea
purpurea topraküstü kısmından hazırlanan infuzyon (demleyerek elde
edilen çay) 1/2- 2 gr.; ekstre 900 mg.; damla 120- 500 mg.; kapsül
100-500 mg. günlük dozda kullanılır.
Uyarılar
-
8 haftalık kullanımı aşmamak gerekir. Uzun süreli yüksek dozda kullanım
sonucu, bileşimindeki alkoloitlerin karaciğerde toksik etki
yapabileceği belirtilmektedir.
- Organ nakli ameliyatlarından
sonra bağışıklık sisteminin baskılanması gerektiği için Ekinazya
preparatlarının kullanılmaması gerekir; bu kişilerde bağışıklık
sisteminin uyarılması, organ naklini olumsuz yönde etkilemektedir.
- Doğuştan bağışıklık sistemi hastalığı olanların Ekinazya preparatlarını kullanmaması gerekir.
- Yeterli çalışma yapılmadığı için hamilelerin Ekinazya preparatlarını kullanmamaları gerekir.
- Ekinazya da papatyagiller ailesinden olduğundan papatya alerjisi olanlar Ekinazya preparatlarını kullanmamalıdır.
* Drog kelimesi, bitkilerin ilaç olarak kullanılan kısımlarını ifade eder.
Nazım Tanrıkulu
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri
Kaynakça:
Arslan, N. ve ark., Tıbbi Bitkiler İsim Kılavuzu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, No: 1530, Ankara 2002
Baytop,
A., Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları,
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, No: 3889, İstanbul
1995
British Herbal Pharmacopoeia (1983), British Herbal Medicine Association, England
Çubukçu,
B. ve ark., Fitoterapi ‘Yardımcı Ders Kitabı’, İstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Yayınları, No: 79, İstanbul 2002
ESCOP Monographs, The European Scientific Cooperative on Phytotherapy, 2003
Mat, A., 14. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Bildirileri Kitabı, Ed. K.H.C. Başer ve Neşe Kırımer, Eskişehir 2002
WHO Monograps on Selected Medicinal Plants-Volume 1, WHO, 1999
Zeybek, N. ve U., Farmasötik Botanik, Ege Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Yayınları, No: 2, İzmir 1994