Bu yazımız Avangart Kadın Dergisi'nde yayınlanmıştır.
İngilizce: Chaste tree, Monk’s pepper / Almanca: Mönchspfeffer / Fransızca: Gattilier
Tabiat
müthiş bir denge üzerine kurulu ve her şey bir sebeple var. Bizler bu
sebepleri bulup istifadeye sunan, kadim bilgi mirasçılarının
bilgilerini, yeni şeyler de ekleyerek aktarmakla yükümlüyüz.
Kadın
hastalıklarında, her millete özgü, o milletin sınırlarında yetişen
birçok şifa var.. Toprak ananın, hemcinsi kadınları kollamak üzere
sunduğu bu özel bitkiler, daha çok kadın hastalıklarında kullanılması
sebebiyle, kadınlarla özdeşleşmiştir.
Hayıt, ülkemizde “namus
ağacı, iffet ağacı, keşiş çalısı, ayıt, acı ayıt, beşparmakotu, rahip
biberi” isimleriyle anılır. Meyveleri karabibere benzediği için
İngilizce’de biberle ilgili adlar verilmiştir.
Latince adı Vitex
agnus-castus’tur. (Vitex: Bağlamak, ilmek, düğüm / Agnus: Döllenme
önleyici – Castus: Cinsel istek azaltıcı) İsminin anlamından
anlaşılacağı üzere, cinsel isteği baskılayan bir bitki olduğu görülür.
Ancak bu etki erkekler için söz konusudur. Kadınlarda istek arttırıcı
olarak bilinir. Ortaçağda Rahiplerin cinsel güdülerini baskılamak
amacıyla hayıtı kullandıkları ve bu sebeple Manastır bahçelerine mutlaka
hayıt dikildiği kayıtlıdır. Homeros’un İlyada destanında namus sembolü
olarak görülmüştür. Erkeklerin isteklerini bastırıp namuslarını
koruduklarını düşünmelerine atfen böyle bir isimle anıldığını
söyleyebiliriz.
Hayıt bitkisi, mineçiçeğigiller (Verbenaceae)
ailesine ait bir türdür. 2-3 m boylanabilen, kışın yapraklarını döken,
sık dallı, çok yıllık çalı veya yarı ağaçsı bir bitki olarak
tanımlayabiliriz. Yapraklar karşılıklı veya birleşik aya tipindedir.
Çiçekler açık leylak, mor veya beyaz renkli olup kasım ayı ortalarına
kadar açmaya devam eder. Meyve etli, küre biçimli olup kirli siyah
renklidir. Ticarette bu meyveler hayıt tohumu olarak bilinir.
Türkiye’de iki; dünyada 60 türü yetişir.
Nerelerde yetişir?
Anavatanı Avrupa ve Küçük Asya olan hayıt bitkisi daha sonraları Orta Avrupa’ya yayılmıştır.
Ülkemizde
Marmara, Ege, Trakya, Güneybatı Anadolu bölgelerinde yaygın olarak
yetişir. Genellikle kurumuş dere yataklarında, yol kenarlarında ve bol
güneş alan kıraç yamaçlarda bolca yetiştiği görülür.
Nasıl yetiştirebiliriz?
Hayıtı
tohumundan veya dallarından alınan çelikle üretebiliriz. Tohumlarını
Ağustos ayında ekebilir; çeliklerini Aralık ayında köklenmeye
bırakabiliriz.
Hayıtı yetiştireceksek, güneşi tam alan, sıcak yerleri
seçmemiz gerekir. Ancak hayıtın – 23° sıcaklıkta bile yaşayabildiğini
de unutmamalıyız.
Yetiştirilecek alanı seçerken, hayıtın nasıl
bir toprakta daha iyi gelişim gösterdiğini bilerek hareket etmeliyiz.
Toprağının killi, fosforca zengin ve su geçirgenliğinin de iyi olmasında
fayda var.
Eğer yolculuğunuz esnasında doğayı ve bitkileri
gözlemliyorsanız, hayıtın genellikle çok kurak alanlarda yetiştiğini
görürsünüz. Bu bize hayıtın susuzluğa dayanıklı bir bitki olduğunu
gösterir. Ama çiçek açmadan önce haftada bir kez; çiçek açtıktan sonra,
2-3 haftada bir kez sulamayı ihmal etmemek, tohum verimi açısından
oldukça önemli bir husus..
Ne zaman toplamalıyız?
Ülkemizde
ticari olarak, hayıtın sadece tohumları kullanılsa da, yaprak ve
çiçeklerini de toplamalıyız. Çünkü etkili olan maddeler bu kısımlarda da
oldukça fazla miktarda bulunur. Bu topladığımız kısımları tedavide
kullanılır ve bu kullanılan kısımlara drog adı verilir.
Hayıtta
bulunan uçucu yağın oranı, sabah ve öğle saatlerinde yüksek oranda
bulunup akşam saatlerine doğru düştüğünden, toplama işini öğleden
sonraya bırakmamalıyız.
Yapraklarını çiçek açmaya başladığında;
çiçeklerini tam çiçek açtığında; tohumlarını tam olgunlaştığında
toplayabiliriz. Tohumlarını karabiber tanesine benzetebilir; tam
olgunlaştığını, grimsi siyah renk almasından anlayabiliriz.
Tohumları
topladıktan sonra, havadar bir ortamda iyice kurumaya bırakmalı;
kuruduktan sonra ışık almayacak bir kapta saklamalıyız. Böyle saklanan
tohumlar 1 yıl süreyle kullanılabilir.
Tarihte hayıt:
Yunan
mitolojisinde tarım, doğurganlık ve evlilik tanrıçası Zeus’un karısı
Hera’yı temsil ettiğine inanılır ve Hera adına düzenlenen festivallerde,
hayıtın yaprak ve filizleri kullanılarak tapınak etrafına süslemeler
yapılır. Hera’nın evliliğini korumak için hayıt ağacının altında doğum
yaptığı; Roma’da iffet sembolü olarak görüldüğü ve bu sebeple genç
kızların üzerlerinde hayıt dalları taşıdığı kayıtlıdır.
İbn-i
Sina, gaz söktürücü, yorgunluk giderici, ağrı kesici, süt arttırıcı,
ödem çözücü, böcek ve yılan sokmasını ve köpek ısırmasını iyileştirici,
ereksiyon engelleyici ve testis şişliğini giderici etkileri için tavsiye
etmiştir.
Hipokrat, yara iyileştirici ve cinsel istek azaltıcı etkileri için tavsiye etmiştir.
Pliny, Dioscorides ve Theophrastus adet düzenleyici olarak kullanmışlardır.
Lonicerus ve Matthioles, meyve ve yapraklarını emenagog ve süt arttırıcı olarak kullanmışlardır.
Fars tıp kitaplarında “zapt edilemez rahim enerjisi” olarak tanımlanmıştır.
2.500 yıldır kadın hastalıklarını tedavi etmede başarıyla kullanılmaktadır.
Günümüzde hayıtın tıbbi kullanımı
Meyvelerini (Agni casti fructus), yapraklarını (Agni casti folia) ve çiçeklerini (Agni casti flores) tedavide kullanabiliriz.
Ülkemizde
halk arasında arı sokmaları, yılan zehirlenmeleri, ishal, ağrılar, mide
bulantısı, mide gazı, nefes darlığı, uykusuzluk, polen alerjisi,
romatizma, bağırsak sancısı, hayvanların idrar zorluğu, ayak kokması ve
terlemesi şikayetleri için kullanılmaktadır.
ESCOP ve Komisyon E,
WHO gibi otoritelerce monografları yayınlanmıştır. Bu monograflarda,
bir bitki hakkında, çeşitli uzmanların ortaklığında, klinik çalışmalar,
dozajlar, deneysel çalışmalar gibi etraflı araştırmalar
yayınlanmaktadır.
Kadın hastalıklarıyla ilgili bilimsel bulguları, bilim dünyasıyla ilk defa 1938 yılında Alman Dr. Gerhard Madaus‘tur.
Progesteron,
östrojen ve prolaktin seviyesini dengeleyici, ağrı kesici, yara
iyileştirici, antiseptik, antibakteriyel, antimikrobiyal etkileri
vardır. 1992 yılında Almanya’da, adet öncesi sendromu (PMS) olan 1.500
kadın hasta üzerinde hayıtın etkileri araştırılmıştır. 166 günlük bir
tedavi sürecinden sonra % 90 oranında iyileşme görülmüştür.
Meme
ağrısı, memelerde hassasiyet, ateş basması, ağrı, gerginlik gibi adet
öncesi belirtilerde, adet düzensizliklerinde, kadınlar için afrodizyak,
doğum kontrolünden sonra bedenin dengesini sağlayıcı, süt arttırıcı,
erkeklerde cinsel isteği azaltıcı, kadınlarda hormon tedavisine bağlı
aşırı kıllanma, göğüs kanseri, sivilce ve menopoz şikayetlerinde
kullanılır.
Veteriner hekimlikte atların aşırı terlemeleri ve tüylenmeleri için kullanılmaktadır.
Nasıl ve ne kadar kullanılmalı?
İnfusyon
(kaynatarak demleme): 0,5 - 1 gr bitki / 150 ml su / 15 dakika demleme
süresi / günde 3 defa / yemek araları ve yatmadan önce (150 ml = 1 su
bardağı)
Tentür: % 45’lik etil alkol / 1:5 (bir kısım / 2 x 1 - 5 ml (150 ml suya 35-40 damla) / Sabah kahvaltıdan önce
Kullanım süresi: En az 5 - 7 ay düzenli kullanılmalıdır.
Tablet:
Ülkemizdeki birçok eczanede bulunur. Prospektüs bilgilerine göre
kullanılır. Dozu ayarlanmış olduğu için tablet formunun kullanılmasını
tavsiye ederiz.
Dikkat etmemiz gerekenler:
İlacın içindeki maddelerden herhangi birine karşı alerjisi olanların kullanmaması gerekir.
Çok az ihtimal de olsa, halüsinasyon yapabildiği rapor edilmiştir.
Normal olan yumurtalık fonksiyonunu arttırmak için kullanılmamalıdır.
Çocuklar tarafından kullanılmamalıdır.
Doğum kontrolünün etkinliğini azaltabilir.
Rahim kaslarının kasılmasını arttırdığından, gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Hayıt başka nerelerde kullanılır?
Boya bitkisi olarak kurutulmuş yaprak ve çiçekleri kullanılır. Sarı renk elde edilir.
Meyve ve yaprak tozu yünlü kumaşları güvelere karşı korumak için kullanılır.
Dallarından sepet yapılır.
Doğu ülkelerinde “Ras el Hanout” adıyla bilinen baharat karışımının terkibine girer.
Park ve bahçelerde peyzaj amaçlı yetiştirilir.
Ras el Hanout Baharatı Formülü
1 çay kaşığı toz hayıt
1 çay kaşığı toz kimyon
1 çay kaşığı toz zencefil
1 çay kaşığı toz zerdeçal
½ çay kaşığı toz tarçın
½ çay kaşığı toz karabiber
½ çay kaşığı toz akbiber
½ çay kaşığı toz kişniş
½ çay kaşığı toz kırmızı biber
½ çay kaşığı toz yenibahar
½ çay kaşığı toz küçük hindistan cevizi
½ çay kaşığı toz karanfil
1 çay kaşığı tuz
Yukarıdaki baharatlar iyice karıştırılır. Et yemeklerinde baharat kullanılır.
Nazım Tanrıkulu
Kaynaklar:
Ömür
Demirezer. Tayfun Ersöz. Tedavide Kullanılan Bitkiler. Fitoterapi ve
Farmakognozi Derneği Monografları. Nobel Tıp Kitabevi. İstanbul, 2007
Turhan Baytop. Türkiye’de Bitkilerle Tedavi. Nobel Tı Kitabevi. İstanbul, 1999
Homeros. İlyada. Fulya Koçak. Arkadaş Yayınları. İstanbul, 2006
Deniz Gezgin. Bitki Mitosları. Sel Yayınları. İstanbul, 2007
ESCOP Monographs. The European Scientific Cooperative on Phytotherapy. 2003
Ertan Tuzlacı. Şifa Niyetine. Alfa Yayınları. İstanbul, 2006
Kabalcı Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi. Oktay Mete. Kabalcı Yayınevi. İstanbul: 2009
Uyarı:
Buradaki bilgiler bilgilendirme amaçlıdır, hiçbir şekilde tedaviye
yönelik bir temel olarak algılanmamalıdır. Tedavi amaçlı bitkileri
kullanmadan önce, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışın.